Son dönemde kahveyi veya enerji içeceğini azalttınız ve bunun sonuçlarından biri berrak rüyalar mı oldu ?
Kafein tüketimini azaltmanın bir dizi potansiyel yararı var.
Daha beyaz dişler ve tuvalete daha az gitmek gibi.
Fakat sıklıkla kahveyi azaltmanın bir olumsuz yanını da sıklıkla duyarız: Berrak (ve bazen korkunç) rüyalar görmek.
Birçok kişinin kahveyi azaltması sonrasına ilişkin işaret ettiği garip bir etki bu.
Fakat bunun bilimsel bir açıklaması var mı?
Araştırmaların bizlere neler anlattığına bakalım.
Kafein bizi daha ayık ve uyanık tutan bir uyarıcı. Bunu da beynimizdeki adenozin denilen kimyasalı bloke ederek yapıyor.
Adenozin genelde gün içinde uyanık ve aktif olduğumuzda birikiyor. Akşama doğru beynimizdeki adenozin uykulu hissetmemize yardımcı oluyor.
Uyuduğumuza adenozin temizleniyor. Güne dinlenmiş ve yeni adenozin birikimine hazır halde başlıyoruz.
Kahve içmeyi azaltmak berrak rüyaların direkt sebebi olmayabilir.
Ama akla yakın bir bağlantıyı da düşündürüyor.
Kafein alımı adenozin sinyalini bloke ediyor.
Dolayısıyla her ne kadar uykumuz olsa da ciddi bir uyku hali hissetmiyoruz.
Kafein sistemden atıldığındaysa, uyuma isteğimiz artıyor.
Kafeinin ömrü üç ila altı saat arasında.
Bu yüzden birçok kişi öğleden sonra ya da akşam kahve içtiklerinde gece uyumakta zorlandıklarını söylüyor.
Kafein aynı zamanda adenozin sinyallerine müdahale ederek uykumuzu daha çok bölebiliyor ve genel olarak uyuduğumuz süreyi kısaltıyor.
Özellikle, yenileyici derin uykunun yaşadığı bölümü (NREM) etkiliyor.
Araştırmalar günün ilerleyen saatlerinde ve çok alınan kahvenin uykumuz için kötü olduğunu gösteriyor.
Kafeini azaltmanın rüyalarımızı daha gerçekçi hale getirip getirmediği konusunda doğrudan bir araştırma yok.
Çoğu çalışmada rüyalarımızda ne olduğundan çok, kafeinin uyku üzerindeki etkilerine odaklanılıyor.
Fakat bu tamamen bilgisiz olduğumuz anlamına da gelmiyor.
Uyku kalitesi ve rüyaların birbiriyle yakından bağlantılı olduğunu biliyoruz.
Doğrudan bir kanıt yok ama insanlar aynı şeyi söyleyip duruyor.
Kafeini azaltıyorlar ve birkaç gece içinde rüyaları daha berrak, ayrıntılı ve bazen de garip bir hal alıyor.
Kafeini azaltmak doğrudan canlı rüyalara neden olmasa da arada akla yatkın bir bağlantı var.
Kafein özellikle günün geç saatlerinde tüketildiğinde toplam uyku süresini azaltıp, gece kalkmalarını artırdığından, kafeini azaltmak vücudun dış etken olmayan haline dönmesini sağlayacaktır.
Sonuç olarak daha çok uyunduğundan, REM uykusu da uzayacaktır.
REM, vücudun rahatladığı ama beynimizin çok aktif olduğu bir uyku safhası.
Bu rüyalarla ilişkilendirilen bir aşama.
Daha uzun REM uykusu beynimize daha gerçekçi ve ayrıntılı rüyalar üretebilme fırsatı veriyor.
REM uykusundan uyanırsak, rüyamızı büyük ihtimalle hatırlarız çünkü hafızamızda hala tazedir.
Yani kafeini azaltarak REM uykusunu uzatabiliriz. Bu da daha fazla rüya ve daha fazla rüya hatırlama anlamına gelecektir.
Tabii ki uyku karmaşık bir rutin ve rüyalar da öyle.
Kafeini bırakınca herkes birden daha gerçekçi rüyalar görmeye başlamayacak.
Yani özetle, kafein tüketimini azaltmakla canlı rüyalar arasındaki ilişkiye dair çok fazla kanıt yok ama bir bağlantı olabilir.
Kafeini denklemden çıkarttığımızda ya da azalttığımızda beynimize daha çok REM uykusu uyuma şansı veriyor.
Gerçekmiş gibi hissettiren rüyalara berrak rüyalar deniyor.
İnanılmaz ayrıntılı ve net olabiliyorlar, yoğun görüntüler ve güçlü duygular eşlik edebiliyor. O kadar yoğun olabiliyorlar ki uyandıktan uzun bir süre sonra bile akla gelebiliyor.
Kafein maddesini düşündüğümüzde genelde kahve ya da enerji içecekleri aklımıza gelir.
Fakat kafein belirli asitli içeceklerde, çikolatada, çayda ve ilaçlarda da bulunuyor.
Kafeinin bilişsel işlev ve ruh sağlığı için yararları olduğu düşünülüyor.
Bazı çalışmalar kahve içenlerde depresyon riskinin daha az olduğunu gösterdi.
Aynı zamanda kafeinin Parkinson hastalığı gibi nörolojik dejeneratif hastalık riskini düşürdüğünü gösteren araştırmalar var.
Kahvede aynı zamanda B vitaminleri ve antioksidanlar da var ve bunlar sağlıklı bir beslenmenin önemli yapıtaşları.
Özellikle gece çalışanlar için kafein, yorgunlukla başa çıkmanın bir yöntemi.
Gündüz çalışanlar bile, bir ya da iki bardak kahve içmeden işe başlayamayabiliyor.
Kafeinden tamamen vazgeçmek istemiyor ama aynı zamanda uykunuzu geliştirmeyi tercih ediyorsanız her şey zamanlamaya bağlı.
Yatmadan en az sekiz saat öncesinde kafein almaktan kaçının ve uykuyu uzatmak istiyorsanız bu süreyi 12 saate çıkartın.
Uykunuz size teşekkür edebilir ve rüyalarınız sizi şaşırtabilir.
* Charlotte Gupta Avustralya'daki CQUniverstesi'nde uyku araştırmacısı; Carissa Gardner da Avustralya Katolik Üniversitesi'nde spor, performans, yaralanma, iyileşme ve yeni teknolojiler alanında doktora sonrası araştırmacısı.