Türkiye'de son yıllarda hızla büyüyen gastronomi ve marka iletişimi dünyasında, yemek fotoğrafçılığı ve food styling alanı da profesyonelleşiyor. Bu dönüşümün öncü isimlerinden biri de, mimarlık ve peyzaj kökenli tasarım disiplinini mutfak sahnesine taşıyan Tuba Özçakmak. Pınar Süt, Wefood, Sardunya Catering, Bizim Lokanta, Atılım Mutfak ve Nevada Coffee gibi markalarla çalışan, üniversite müfredatına "Yemek Stilistliği ve Fotoğrafçılık" dersini dahil eden ve atölyeleriyle yüzlerce profesyoneli yetiştiren Özçakmak ile tasarım temelli yaklaşımını, sektöre etkisini ve uluslararası planlarını konuştuk.

Sizi kısaca tanıyarak başlayalım. Yemek fotoğrafçılığına giden yol nasıl açıldı?

Tuba Özçakmak: Çocukluğum mutfakta geçti ama kaderi belirleyen şey tasarım eğitimim oldu. Akdeniz Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı'nda kompozisyon, ritim, akış ve negatif alan gibi kavramlarla büyüdüm. O kuralları birebir mutfağa taşıdım. Bugün bir tabağı fotoğraflamadan önce sahneyi bir mimar gibi kuruyor, ışığı bir yön duygusuna dönüştürüyorum. Benim için yemek; renk, doku, ışık ve boşluktan örülen bir tasarım dili.

"Tasarım dili" deyince somut olarak neyi kastediyorsunuz?

Tuba Özçakmak: Sahnede her şey bir sistemin parçası. Katmanlı prop kullanımı, altın doğru ve üçgen yerleşimleri, ritim–tekrar, renk uyumu–kontrast… Ben bunları "kopyalanabilir bir yöntem seti" hâline getirdim. Çalışmalarımda hangi zeminde hangi dokunun, hangi ürün ailesinde hangi kompozisyon aksının kullanılacağını önceden tanımlıyorum. Böyle olunca marka, tek bir kare değil; tutarlı bir görsel kimlik kazanıyor.

Hangi markalarla çalıştınız? Bu sistem onlara nasıl yansıdı?

Tuba Özçakmak: Pınar Süt, Wefood, Sardunya Catering, Bizim Lokanta, Atılım Mutfak, Nevada Coffee zincirleri ve daha yüzlercesi gibi farklı ölçeklerde kurumlarla üretim yaptım. Menü ve ürün sayfalarını yeniden tasarladığımız kampanyalarda; etkileşim, tıklama, dikkat çekicilik ve sepete ekleme gibi metriklerde anlamlı artışlar sağlandığını ifade ediyorlar.

Lezzetin görsel mimarisi: Tuba Özçakmak ile yemek fotoğrafçılığı, styling ve tasarım üzerine

Özgün yüzey ve prop üretimi de yapıyorsunuz. Paye Dükkan nasıl doğdu?

Tuba Özçakmak: Setlerde hep "keşke şu doku olsaydı" ihtiyacından doğdu. El yapımı yüzeyler ve özel dokular ürettim; talep artınca 2021'de Paye Dükkan'ı kurdum. Şu anda sektörün pek çok oyuncusu bu yüzeyleri kullanıyor. Yüzey aslında dekor değil; kompozisyonun temel katmanı. Işığı, yemeğin dokusunu ve marka tonunu taşıyor. Bugün birçok fotoğrafçı, ajans ve marka, kampanya ve editoryal çekimlerinde Paye Dükkan yüzeylerini kullanıyor. Bu da, Türkiye'de yemek fotoğrafçılığı ekosisteminin görsel standartlarını birlikte yükselttiğimiz, kolektif ama tasarım odaklı bir üretim ağı oluşturuyor.

Eğitim tarafı kariyerinizde ayrı bir başlık. Üniversite deneyiminizden söz eder misiniz?

Tuba Özçakmak: 2023'ten bu yana Haliç Üniversitesi'nde, 2024'ten bu yana Gedik Üniversitesi'nde "Yemek Stilistliği ve Fotoğrafçılık" dersinin hazırlanması ve yürütülmesinden sorumluyum. Bu dersi ilgili fakültelerin resmi müfredatına, sektör ihtiyacına uygun öğrenim çıktılarıyla birlikte dahil ettik; her dönem çok sayıda öğrenci, dönem sonu proje sergileriyle portfolyo oluşturuyor. Üniversite derslerinin yanı sıra stüdyomda yaklaşık 50 saatlik profesyonel sertifika programları düzenliyor ve farklı şehirlerde gezici atölyeler yürütüyorum. Bugüne kadar binlerce katılımcı; restoran sahipleri, şefler, fotoğrafçılar, içerik üreticileri ve marka yöneticileri bu eğitimlerden geçti. Hepsinin ortak motivasyonu aynı: Hikâyeyi tasarımla anlatmak.

Akademi ve yayıncılık tarafında da görünürsünüz. Son çalışmalarınız neler?

Tuba Özçakmak: Yalova Üniversitesi'nden Dr. Gülsüm Yurtseven'in yürüttüğü "Yalova Gastronomi Envanteri ve Rotaları" projesinde 100'den fazla yemek için styling ve fotoğrafı ben üstlendim; "Tarihin Tenceresi" adıyla kitaplaştı. Medyada Favori Lezzetler ve Turkasci Haberleri'nde söyleşilerim yayınlandı. 2025'ten beri Foods Digitale'de düzenli yazıyorum. Birçok üniversiteye söyleşi ve panellere konuşmacı olarak davet edildim. Sosyal medyada da 100 bini aşkın takipçiyle üretim süreçlerini, set arkası ipuçlarını paylaşıyorum.

"Yemek değil, sistem tasarlıyorum" diyorsunuz. Bu iddia, sizi sektörün neresine konumluyor?

Tuba Özçakmak: Türkiye'de food styling'i "ders kodu" hâline getirmeye ve yaygınlaşmasını sağlamaya emek veriyorum. Birçok profesyonel bu işi sezgiyle yapar; ben sezgiyi mimari bir çerçeveyle sabitliyorum. Atölyelerime katılan şefler, işletme sahipleri ve yazarlar artık kendi yayınlarının fotoğraflarını çekiyor, ekipler markalarında tekrar edilebilir bir görsel rejim kuruyor. Bu dönüşüm benim için en güçlü geri bildirim.

Lezzetin görsel mimarisi: Tuba Özçakmak ile yemek fotoğrafçılığı, styling ve tasarım üzerine

Eğitimlerinizde en çok hangi hatayı görüyorsunuz?

Tuba Özçakmak: En yaygını "güzel prop = iyi fotoğraf veya iyi makine = iyi fotoğraf" yanılgısı. Oysa prop, katman ve yöndür; tek başına çözüm değil. Ayrıca ünlü fotoğrafçı Ara Güler'in de söylediği gibi 'En iyi makine en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı.' Dolayısıyla fotoğrafı sadece cihazlar değil bilinçli fotoğrafçılar çeker. İkincisi ışığı "parlaklık" sanmak. Işık aslında anlatımın yönü. Üçüncüsü de renk–kontrast dengesini düşünmeden zemin seçmek. Bir limonlu tarta gri-mavi taş zeminle dramatik bir kontrast kurmak başka, sıcak bejle tonu sürdürmek bambaşka sonuç verir. Her kararın satır arası var.

Markalar açısından baktığınızda, iyi bir yemek fotoğrafı nasıl "ticari sonuç" üretir?

Tuba Özçakmak: Ürün sayfasında doğru açıyı ve net kompozisyon aksını kurunca açıklama metninin yarısını fotoğraf üstlenir. Kampanya görseli, menüdeki ürünle birebir örtüştüğünde iade oranı düşer. Sosyal medyada ritim–tekrar ve tek sayı kuralı gibi basit tasarım prensipleriyle kaydetme/bağlantıya tıklama artar. Aslında mesele "estetik" değil; satın alma kararını kolaylaştıran bir bilgi tasarımı.

Akademik şapka, sahadaki üretim, yüzey tasarımı… Günün sonunda Tuba Özçakmak'ı ayıran cümle?

Tuba Özçakmak: "Önce sahneyi tasarlar, sonra fotoğrafını çekerim." Yani bir tabak değil, bir sistem görüntülerim.

Peki bundan sonraki hedefleriniz neler? Sizi ilerleyen yıllarda nerelerde göreceğiz?

Tuba Özçakmak: Gelecek adına çok heyecanlıyım; çünkü Türkiye'de kendimi kanıtladıktan sonra sınırların dışına çıkmaya karar verdim. ABD'ye yönelik oldukça somut hale gelmiş planlarım var ve bunu da ilk defa sizin vasıtanızla duyuruyorum. Türkiye'de mimarlık disiplinine dayalı olarak kurduğum tasarım temelli food styling yaklaşımını, ABD'de de workshop'lar, marka iş birlikleri ve üniversitelerle/kurumlarla yapılacak programlar aracılığıyla paylaşmak istiyorum. Hedefim, sadece görsel üretmek değil; markalar, şefler ve kreatif ekipler için tekrar edilebilir bir sistem sunmak ve iki ülke arasında yaratıcı bir bilgi alışverişi ağı kurmak.

Öğrencileriniz ve mezunlarınız tarafında sizi en çok ne mutlu ediyor?

Tuba Özçakmak: Akademik şeflerin ve yazarların kitaplarını, makalelerini kendi çektikleri fotoğraflarla yayınlaması; küçük işletmelerin yeni görsel dilleriyle satış grafiğini toparlaması. Bu işi bilinçli şekilde yapmaları ve buna verdiğim katkı paha biçilemez. Eğitim çıktılarını gerçek hayat etkisine dönüştürmek, en büyük motivasyon.

Sektöre yeni girecekler için üç kısa öneri alalım.

1. Önce ışığı öğrenin, ekipmanı değil. Işık, pahalı bir cihaz değil; anlatım tercihi.

2. Kompozisyonu sistemleştirin. Altın doğru, üçgen, katman, ritim… Otomatik refleks olana kadar çalışın.

3. Renk–kontrast defteri tutun. Her ürün için işleyen zemin–prop paletlerini kaydedin; çekim günü karar vermeyin.

Yakın gelecekte okuyucularımız sizi nerede görebilir?

Tuba Özçakmak: Stüdyodaki yüz yüze atölyeler devam ediyor. Foods Digitale'de yazılar, sosyal medya üzerinden de set arkası paylaşımlar geliyor. ABD açılımıyla birlikte yeni iş birlikleri ve workshop duyurularını da yakında paylaşacağım.

Tuba Özçakmak, İstanbul merkezli yemek fotoğrafçısı ve food stylist. Akdeniz Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı mezunu. Pınar Süt, Wefood, Sardunya Catering, Bizim Lokanta, Atılım Mutfak ve Nevada Coffee gibi ve daha yüzlerce marka ile çalıştı. 2023'ten beri Haliç ve Gedik Üniversitelerinde "Food Styling ve Fotoğrafçılık" dersini yürütüyor. 50 saatlik profesyonel eğitim programları ve gezici atölyeler düzenliyor. El yapımı fotoğraf yüzeyleri ürettiği Paye Dükkan markasının kurucusu. Foods Digitale'de düzenli yazıyor. Sosyal medyada 100 bini aşkın takipçisi var. Hedefi, Türkiye'de kurduğu tasarım odaklı yaklaşımı Amerika'da çok dilli eğitimlerle ve iş birlikleri ile uluslararası ölçekte büyütmek. Türkiye'de food styling ve yemek fotoğrafçılığını sistematik bir tasarım disiplini olarak konumlandırma çabasıyla, hem markalar hem de akademi nezdinde referans gösterilen isimler arasında.