AVRUPA Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi'nin (AGİT PA) 23'üncü Sonbahar Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Yeni, adil, küresel, ekonomik ve siyasi sistemin ilk ilkesi mutlaka eşitlik ilkesi olmalıdır. İnsanların yaratılışta eşitliği ve ülkelerin egemenlikte eşitliği prensibi, kurulacak olan yeni küresel sistemin çatısını oluşturmaktadır. Çifte standartlardan uzak yepyeni bir sistem kurmak zorundayız. İnanın ki önümüzdeki on yıllarda uluslararası camianın bir numaralı ödevi, yeni bir küresel sistemi nasıl kurabileceğimiz konusudur" dedi.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi'nin (AGİT PA) 23'üncü Sonbahar Genel Kurul Toplantısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) ev sahipliğinde İstanbul'da başladı. Bu yıl 'AGİT'in 50. Yılı: Diyalog ve İş Birliği Yoluyla Çok Taraflılığı Yeniden Canlandırmak' temasıyla gerçekleştirilen program kapsamında Parlamenter Konferans, Akdeniz Forumu toplantısı ve Daimi Komite toplantısı da yapılacak. İstanbul'da bir otelde düzenlenen genel kurula TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, AGİT Parlamenter Asamblesi Başkanı Pere Joan Pons, Türkiye Delegasyonu Başkanı Selami Altınok, AGİT Genel Sekreteri Feridun H. Sinirlioğlu, çeşitli ülkelerden parlamenterler, bürokratlar ve yabancı misyon şefleri katıldı. Toplantı boyunca güvenlik, iş birliği, bölgesel gelişmeler ve parlamenter diplomasi konularında oturumlar yapılacak olan AGİT PA 23'üncü Sonbahar Genel Kurulu 19 Kasım'da son bulacak.
'YENİ KÜRESEL SİSTEM MUTLAKA EŞİTLİK ÜZERİNE KURULMALIDIR'
Kurulun açılış oturumunda konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni ve adil bir küresel sistemin temelinin eşitlik olması gerektiğini vurgulayarak, "Yeni, adil, küresel, ekonomik ve siyasi sistemin ilk ilkesi mutlaka eşitlik ilkesi olmalıdır. İnsanların yaratılışta eşitliği ve ülkelerin egemenlikte eşitliği prensibi, kurulacak olan yeni küresel sistemin çatısını oluşturmaktadır. İnsanların soy olarak, mezhep olarak, zenginlik olarak, sınıf olarak ya da ten renkleri bakımından hala birbirlerinden farklı addedildiği bir dünya eşitsiz bir dünya olarak kabul edilemez. Kağıt üzerinde bütün ülkeler egemenlikte eşit olmakla birlikte, dünyanın 5 ülkesi diğer 195 ülkesinden daha üstte, daha etkin, daha hakim olamaz. Yeni dönemin, yeni sistemin ikinci temel özelliği ise adalet ve hakkaniyeti esas alması olmalıdır. Üçüncü temel ilkesi hesap verebilirliği, hem sistemin kurumları bakımından hem de bu kurumlara muhatap olanlar bakımından ortaya koymalı, bunu sağlamalıdır" diye konuştu.
'GAZZE SOYKIRIMINI UNUTMAYIN'
Kurtulmuş, "Srebrenitsa Katliamı, 20'nci yüzyılın insanlık vicdanının kanadığı yerdir. Ama üzülerek ifade ediyorum ki uluslararası sistem, Srebrenitsa kasaplarından tam manasıyla hesap sorabilmiş olsaydı bugün dünyanın başka yerlerinde soykırımlar olmayacaktı. Bu vesileyle bu hesap verebilirliğin de altını çizmek, bunun üzerinde de yoğunlaşmak durumundayız. Bosna Hersek'in bilge lideri Aliya İzzetbegoviç'in söylediği 'Sakın ha soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır' sözü hepimiz için bir uyarıdır. Sakın ha Gazze soykırımını unutmayın. Eğer unutursak Gazze soykırımı başka yerlerde tekrarlanır" ifadelerini kullandı.
'ULUSLARARASI SİSTEM KAPSAYICI VE TUTARLI OLMALIDIR'
Yeni ve adil bir küresel sistemin ilkelerinden söz ettiği konuşmasında kapsayıcılık ve tutarlılık vurgusu yapan Kurtulmuş, "Hiç şüphesiz uluslararası sistemin bir başka özelliği kapsayıcılık olmalıdır. Tüm farklılıkları, bütün dünyadaki insanları ve farklı siyasi görüşleri kapsayacak, kapsayıcı bir sistem olmalıdır. Bu sistemin bir başka özelliği ise tutarlılığı ve inandırıcılığı olmalıdır. Yani ilke ve değerleri güçlüler için farklı, zayıflar için farklı uygulanmaması gerekir. Çifte standartlardan uzak yepyeni bir sistemi kurmak zorundayız. İnanın ki önümüzdeki on yılların, uluslararası camianın bir numaralı ödevi, yeni bir küresel sistemi nasıl kurabileceğimiz konusudur" ifadelerini kullandı.
'RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI KÜRESEL RİSK TAŞIYOR'
Rusya-Ukrayna savaşının küresel bir tehdit oluşturduğunu belirten Kurtulmuş, "Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş maalesef 3 yılı geride bırakmış, on binlerce insanın öldüğü, şehirlerin yıkıldığı ve büyük kayıpların ortaya çıktığı küresel bir savaşın potansiyelini oluşturmuştur. Türkiye olarak başından itibaren Rusya ve Ukrayna arasında yapıcı diyalog ve iş birliğiyle kalıcı bir barışın sağlanabileceğine inandık ve bunun için de bütün gücümüzü ortaya koyduk. Türkiye, her iki ülkenin de komşusu, her iki ülkeyle de konuşabilen, görüşebilen bir ülke olarak başından itibaren şunun farkındadır. Bu savaş sadece iki ülke arasında bir savaş değildir. Bu savaş, önce Rusya'yla Avrupa arasında, giderek doğuyla batı arasında büyük bir savaş olma potansiyeline sahiptir. Bunun için en kısa süre içerisinde kalıcı ve adil bir barışın sağlanması Türkiye'nin en temel önceliklerindendir. Bunun için bugün de başta esir takası olmak üzere tahıl anlaşmaları olmak üzere insani konuları ele alarak bu savaşın sonlandırılması için üzerimize düşen bütün sorumluluğu yerine getirmeye devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
'AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN ARASINDA KALICI ANLAŞMA BÖLGEYE BARIŞ GETİRECEK'
Kafkasya'daki barış sürecine değinen Kurtulmuş, "Bölgemizde 30 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışma taşıyan bir başka konu ise Azerbaycan'la Ermenistan arasında ortaya konulan barış anlaşmalarıdır. Bu çerçevede 30 yıldır Kafkaslar'da istikrarsızlık konusu olan iki ülke arasındaki anlaşmazlık Karabağ'ın işgalden kurtarılmasıyla birlikte yeni bir safhaya ulaşılmış, Azerbaycan ve Ermenistan aralarındaki sorunları tam da AGİT'in konusu olduğu şekilde müzakereyle konuşarak görüşerek halletme yoluna girmiştir. Ümit ediyorum ki iki ülke arasında kalıcı bir anlaşmanın sağlanmasıyla Kafkasya ve bölgemiz büyük bir barış iklimine kavuşacaktır" ifadelerini kullandı.
'FİLİSTİN DEVLETİ'NİN ARTIK ARAMIZDA OLMASI GEREKİYOR'
AGİT'in Akdeniz Havzası ve Orta Doğu ile ilişkilerinin önemine değinen Kurtulmuş, "AGİT PA'nın Akdeniz Havzası, Orta Doğu ve Asya'da üye olmayan ülkelerle ilişkilerini geliştirmesini de fevkalade olumlu ve önemli olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim. Bu toplantı vesilesiyle Akdeniz Forumu toplantısında Gazze konusunun ele alınacak olmasından da fevkalade büyük bir memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek isterim. Artık Filistin Devleti'nin de aramızda olmasının, AGİT PA bünyesizde yer almasının vakti gelmiştir tam zamanıdır. Şimdi önümüzde Gazze'de kalıcı bir ateşkesin sağlanması vardır. Her ne kadar kağıt üzerinde bir ateşkes sağlandıysa da hala Netanyahu ve hükümeti birtakım uluslararası sistemin güçlü aktörlerinden aldığı desteklerle maalesef soykırıma bir şekilde devam etmektedir. Artık Uluslararası sistem, Netanyahu ve çetesine karşı rehaveti bir kenara bırakmalı, gerekli tedbirleri almalı ve var olan anlaşmaya uyması konusunda her türlü baskıyı gerçekleştirmelidir. Bunun en başında gelen, iki devletli çözümü ortaya koymaktır. Bunun için bütün uluslararası platformlarda sözümüzü yükseltmektir. 4 Haziran 1967 temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti kurulmadan İsrail-Filistin arasındaki çatışmalar asla sona ermeyecektir" dedi.
'NETANYAHU ULUSLARARASI ADALET ÖNÜNDE HESAP VERMELİDİR'
Son olarak uluslararası hukuk mekanizmalarını hatırlatan Kurtulmuş, "Bu soykırıma karşı, bu insanlık suçuna karşı hep beraber ayağa kalkacağız. Bir güvenlik ve iş birliği örgütü olarak AGİT'in imkanlarından da istifade ederek İsrail hükümetinin yaptığı bütün bu soykırımların uluslararası alanda takipçisi olacağız. Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi de sadece kağıt üzerinde birer örgüt olmadığını gösterecek. Bizler de bu mahkemelerdeki davaları sonuna kadar takip ederek Netanyahu ve çetesinin cezalandırılması için mücadele edeceğiz. Eğer böyle bir sonuç alırsak bu insanlığın kazanımı olacak, insanlığın zaferi olacak ve Filistin halkının yaşadığı acıları bir nebze olsun hafifletecek büyük bir kazanım olacaktır" diye konuştu.