11 Eylül 2001'de bir kadın New York'ta Dünya Ticaret Merkezi yakınlarındaki ofisine gidiyordu.

[11 Eylül'de İkiz Kulelere yapılan uçaklı] saldırıların ardından yaşanan kaos nedeniyle eve dönmesi söylendi. O da hemen taksi tutmak yerine, otobüs bekledi, bindi ve evine gitti.

Bu kadın, o sırada 82 yaşında olan Sylvia Bloom'du.

Yeğeni ve mirasçısı Jane Lockshin "Taksi değil, otobüs" diye üzerine basa basa söylüyor.

Tanıyanlar için, bu olay kişiliğini mükemmel bir şekilde yansıtıyordu.

Bloom, sessizce biriktirdiği servetine rağmen, savurganlık yapmadan yaşayan bir kadındı.

O zamana kadar, basit ama alışılmadık bir yöntemle milyonlarca dolar biriktirmişti. Cleary Gottlieb Steen & Hamilton adlı avukatlık şirketinde 67 yıl sekreterlik yaptı. Bu sürede de yanında çalıştığı avukatların yaptıkları yatırımları, kendi maaşından küçük miktarlarda yaptı. Bu şekilde büyük bir servet edindi.

Ölümünden iki yıl sonra, 2018'de servetinin bir kısmının dezavantajlı gençlere burs sağlamak için New York'ta çalışan Henry Street Settlement adlı yardım kuruluşuna bağışlanacağı açıklandı. Bu zamana dek kimse Sylvia Bloom'un hikayesini bilmiyordu.

6,24 milyon dolarla kuruluşun 125 yılı aşkın tarihindeki en büyük bireysel bağışı yaptı. İlave iki milyon dolar da diğer hayır kurumlarına bağışlandı.

Peki New Yorklu bu kadın kimdi ve nihayetinde başkalarına yarayacak servetini nasıl biriktirmişti?

Bloom 1919'da Brooklyn'de doğmuş, Doğu Avrupalı göçmenlerin çocuğu olarak zorluklarla büyümüştü.

Pek çok aile gibi onun ailesi de Büyük Buhran'dan [1929'da dünyayı sarsan büyük ekonomik kriz] derinden etkilenmişti.

Zorluklara rağmen Bloom çeşitli devlet okullarında okumaya devam etti.

New York Times'a göre, gündüzleri çalışabilmek için gece okullarına gitti.

1947'de, Wall Street'teki o zamanlar çiçeği burnunda olan Cleary Gottlieb Steen & Hamilton hukuk firmasının ilk çalışanlarından biri oldu.

Bloom orada mütevazı maaşıyla yatırım yapabilmek için sessizce bir strateji geliştirdi. Bu yaklaşım daha sonra olağanüstü finansal zekasını ortaya çıkaracaktı.

2018'de BBC'ye konuşan yeğeni Jane Lockshin, "Zeki ve kurnaz bir New Yorkluydu" diye hatırlıyor.

"Çalışmaya başladığı 1940'lı ve 1950'li yıllarda sekreterler patronları için her şeyi yaparlardı: çek defterlerini düzenlerler, faturaları öderler ve patron hisse senedi almak istediğinde, 'Aracıyı ara ve 1000 adet AT&T hissesi al' derdi."

Sylvia aracıyı arar ve kendisi için de 100 adet AT&T hissesi alırdı" diye anlatıyor Lokshin.

Bir zamanlar hukuk okuyamadığı için pişmanlığını dile getiren Bloom, emeklilikten sonra öğretmenlik yapmaya başlayan itfaiyeci Raymond Margolies ile evlendi.

Yakınlarına göre, yıllar içinde sessizce biriktirdiği servetten kocasının da yakın çevresinin de haberi yoktu.

Çocukları olmamıştı ve Margolies'in 2002'deki ölümüne kadar Brooklyn'de mütevazı bir kiralık dairede eşiyle birlikte yaşadı.

Bloom 96 yaşında emekli oldu ve son günlerini bir huzurevinde geçirdi.

2016'daki cenaze töreninde konuklar, Bloom'un bir iş arkadaşının "Mükemmel bir avukat olurdu; zeki, analitik, sabırlı, bilge ve sadıktı" dediğini hatırlıyor.

Tanıyanlar "espri anlayışını, bulaşıcı kahkahasını ve ışıltılı gülümsemesini" sevgiyle anlatmış, karakterini ve değerlerinden övgüyle söz etmişti.

"Profesyonel, sadık, mütevazı, dürüst, cömert, kendini işine adamış ve amansız bir iş ahlakına sahipti."

"Açık sözlü, gösterişsiz ve tamamen bağımsız düşünen biriydi. Zekası keskin ve sözleri netti."

Yeğeni, Bloom'un 2016'daki ölümünden sonra vasiyetini yerine getirmekle görevlendirildi.

İşte o zaman teyzesinin gizli bir milyoner olduğunu keşfetti.

Lockshin. teyzesinin hesaplarını incelediği günü net bir şekilde hatırlıyor.

"O an, 'Aman Tanrım!' dedim. Sylvia benden vasiyetini yerine getirmemi istemişti. Mirasının büyük bir kısmını hayır kurumlarına, özellikle de maddi durumu iyi olmayan çocuklara burs için bırakmak istediğini biliyordum. Bunu yerine getirmem için bana güvendi ve gerçekten çok etkilendim. Ancak öldüğünde mirasının ne kadar olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu" diyor.

"Hesaplarını incelemeye başladım, bir hesap tablosu yaptım, bir aracı kurumda 3 milyon dolar, diğerinde 1 milyon dolar görünüyordu... Varlıklarını sıralamayı bitirdiğimde, 9 milyon dolardan fazla parası çıktı. Şaşırmıştım.

"Sylvia çok özel bir insandı. Her şeyi kendine saklardı, özellikle de mali durumundan kimseye söz etmezdi."

Lockshin, Bloom ve kocasının Brooklyn'de tek yatak odalı bir dairede yaşadıklarını açıkladı.

Sık sık seyahat ederlerdi. Kocası kumar oynamayı sevdiğinden sık sık Las Vegas'a giderlerdi.

Elvis Presley hayranı Sylvia, Las Vegas'ta bir konserini bile izlemişti.

Ayrıca Avrupa'yı gezmiş ve operanın tadını çıkarmışlardı.

Lokshin "İyi yaşıyorlardı ama savurgan değillerdi" diyor.

Bloom ile uzun yıllar birlikte çalışan Paul Hyams, Bloom'un sessizce biriktirdiği serveti öğrendiğinde şaşkınlığını dile getirdi.

"Asla paradan bahsetmezdi ve lüks bir hayat yaşamazdı" diyor.

"Gösterişli değildi ve dikkatleri üzerine çekmek istemiyordu."

Mirasın büyüklüğü Lockshin ve ailenin geri kalanı için bir şok olsa da, parasını nerelere bırakmak istediği sürpriz olmadı.

Büyük Buhran'da yetişmiş bir çocuk ve devlet eğitiminden yararlanmış biri olarak, Bloom'un eğitimlerini sürdürme imkânı olmayan gençleri desteklemek istemesi çok doğal görünüyordu.

Lockshin "Üniversite diplomasını gece dersleriyle alan Sylvia Teyze eğitime her zaman değer verdi. Mülkünün, eğitime erişimi sınırlı olanlara fayda sağlamasını istedi" diyor.

Henry Street Settlement Vakfı'nın saymanı olan Lockshin, teyzesinin kuruma yaptığı bir milyon dolarlık bağış haberini veren kişiydi.

Vakfın o dönemki icra direktörü David Garza, ABD'de bir gazeteye verdiği röportajda "Hepimizin nutku tutulmuştu, tek kelimeyle hayrete düşmüştük" diye hatırlıyor.

Vakfa göre Bloom'un bağışıyla "dokuzuncu sınıftan üniversite mezuniyetine kadar öğrencilere hizmet veren, ücretsiz üniversite danışmanlığı, SAT hazırlığı (ABD'de standartlaştırılmış üniversite kabul testi), özel ders, kampüs ziyaretleri ve katılımcılar derecelerini alana kadar sürekli destek sunan" bir programı destekleyen Bloom-Margolies Burs Fonunu oluşturdu.

Vakfın internet sitesinde, "Bağışın büyüklüğü sayesinde alınan faiz ödemesinin sürekli bir şekilde bursları fonlayacağı bir anlaşma yapıldı" deniliyor.

2018 yılında Kanada'daki CBC kanalına verdiği bir röportajda Bloom'un yeğenine, teyzesi yaşasaydı bağışının gördüğü tüm ilgiye nasıl tepki vereceği soruldu.

"Eli ayağına dolanırdı" dedi.

Bu makalenin bazı bölümleri BBC'de yayınlanan Outside Source programı tarafından yapılan röportajlara dayanmaktadır

Bu haber, BBC gazetecileri tarafından hazırlandı ve kontrol edildi. Bir pilot proje kapsamında çevirisi için yapay zekadan da faydalanıldı.